Üç günlük küçük bir gezi girdi araya..
Tombaladan çıktı gibi bir şey :)
Kardeşden bana süpriz hediye..
Nerdeyse son haftaya kadar haberim yoktu.
Dedim tamam süprizde bileyim artık nereye, nasıl ona göre hazır olayım.
Azıcık çıtlattılar mecburen.
Amsterdam şehir gezisi..
Sanırım Avrupa bu yıl güneş görmeyecek. Kapalı ve yağmurlu havadan
kemiklerimiz paslandı yani..
Amsterdam da da durum aynıydı. Neyse ki ilk iki gün yağmur yağmadı da soğuk olsada
rahat gezebildik. Kanallar şehri diyebiliriz. Dört bir yan kanal. Çok yoğun bir kalabalık var.
Bu kadar çok insanı ve her milletten başka bir yerde görmedim yani gördüğüm yerler içinde :)
İnsanlar o kadar rahat ki ve hoşgörülü kimse kimseden rahatsızlık duyup surat asmıyor ;)
Yürürken adım başı Türkçe konuşanları duyuyorsunuz. Çok hoşgörülü bir yönetim politikaları var.
Eşcinsellik,esrar ve fahişelik gibi konularda bunu çok rahat görebiliyorsunuz. Cooffe shop denen kafelerde esrar içimi serbest. Kokusunu tanıdık artık :)
Ülkenin büyük bir bölümü denizden kazanıldığı için deniz seviyesinin altında, doldurularak elde edilmiş çok geniş bir alan var. Ülke sınırlarından girdiğiniz anda dümdüz en ufak bir çıkıntı tepe dağ yok. Otobanlar altı şerit :)
Amsterdam içinde her yer bisiklet parkı, herkes bisiklet kullanıyor. Şehir içinde tramvaylarla her yere ulaşım çok rahat. Biz 48 saatlik biletle sürekli gidip geldik. Ayrıca bisiklet taksiler mevcut. Müzelerin önünde epey uzun kuyrukları görünce ancak iki müze gezebildik. Meşhur Keukenhof lale bahçelerini gezdik, çok güzeldi. Kanallarda bot turları var. Güzel Türkçe anlatımlı bot turlarıda var green line olanını biz yaptık. Birkaç farklı turlar var,çünkü bu turda kulaklıkla Türkçe anlatım var ve çok iyiydi bence...
Evlerin mimarisi oldukça ilginç, yana yatmış, öne eğilmiş evler görebilirsiniz. Bunun sebebi zeminin sağlam olmaması ve temellerde geçmişte ağaç kullanmışlar ve zamanla çürüyen ağaçlar bu tür yamulmalara neden oluyormuş. Evlerin cepheleri çok dar ve içleride çok küçükmüş. Bu yüzden camlar çok büyük yapılmış ki evler biraz büyük gözüksün :) çatılarda kancalar var meğer küçük ve dar olan evlere eşyalar dışardan bu kancalar vasıtası ile çıkarılıyormuş. Çok zenginler iki parsel arsa satın alıp daha geniş evlere sahiplermiş ;)
Anlatacak çok şey var foto dersen binin üzeri ;) bir sonraki yazıda onlara kalsın.
Kuzey denizinin rüzgarıda pek yamanmış ;) hep esti dondurdu.
Şimdilik böyle ...
ay sen ne kada gezenti oldun:-*...oralar tam benlik efil efil gezerim.Hiç sevmiyorum sıcağı.
YanıtlaSilÇOOK ÖPTÜM ASİSİMM
Ne hos bir surpriz. Amsterdam'a gitmeyi cok istiyorum. Kismet bakalim ne zamana. Ama once senin fotolarinda gitmis gibi olayim. Merakla bekliyorum bir sonraki postunu. Sevgiler...
YanıtlaSil