Yedi tepeli şehir

Az gittim uz gittim..

Sabah kalktığımda havayı güneşli görünce

bugün yalnız takılayım şöyle turist ömer gibi

düşeyim yollara dedim.Aslında kapalıçarşıya gitmeyi planlamıştım.Taksiyle gider ordan Beyoğluna geçerim diye düşündüm.Ama unkapanının oralarda trafik tıkanınca indim taksiden yürümeye başladım..

Galata köprüsünden geçerken balık tutan bir sürü insan vardı bir tane de kadın gördüm balık tutuyor :)

Eminönüne gelince şöyle bir sarayburnuna kadar gideyim dedim ama eski çay bahçeleri kalkmış hayal kırıklığı oldu..devam ettim Fenerin oralardan Kızkulesine selam yolladım.

Sultanahmet girişine kadar yürüdüm pek sessizdi ortalık sahilde balık tutan birkaç kişiden başka insan yok..bir de gelip geçen arabalar ve yoluna devam eden asis :)

Sultanahmet meydanına gelince bir mola verdim Türk kahvesi içtim.Ortalık turist dolu karıştım onların arasına nasılsa ben de yarı turist ;)

Kapalı çarşıya ulaştım en sonunda ama bu güzel havada fazla kalmak istemedi canım bir tur atıp çıktım.Tekrar yürüdüm karaköye kadar balık pazarına bir göz attım canım balık çekti..Hemen ordaki bahceli bir mekana oturdum hamsiyi çok severim söyledim kendime ızgara hamsi :) yanında salata ..

Telaşla bir yerlere yetişmeye çalışanları izledim.

Bir telaşım olmamasına mutlu oldum,güneşin balığın tadını çıkardım.

Sonraki durak Beyoğlu tabii ki yine yürüdüm dik bir merdivenlerden çıktım komando merdivenleriymiş öyle yazıyordu :) tam komandoluk talimi için..İstiklal de yürürken tam nerdeyse kaldırımın dibine konmuş kırmızı koltuklar beni çekti gel gel diye :)ordada tatlıyla kahvemi içtim.Hava karardı eh artık evin yolunu tutmak kaldı bana..İşte bir kentte yaşanmış bir gün daha bitti..yediğim içtiğim gördüğüm hafızama kayıtlandı :))

Selam sana yedi tepeli şehir ve içinde yaşayan tüm güzel insanlara...