Yine pazar

Akşam geç yattım dedim sabah uyurum herhalde geç saate kadar nerdee..erkenden uyandım yine ama geri yattım inat ya uyuyacağım.Uyudum uyandım öğleni yaptım ama kafa sepet gibi.. Şöyle kahve keyfi ayılma faslı derken zaman geçmiş.Kuzuları aradım ne var ne yok diye,sıcaktan bunalma var dedi halini düşününce hak verdim.Geçen gün yaprak sarması yapsakta yesek demişti dedim sana yaprak sarması yapacağım sevindi.. Şimdi bir yandan içi hazırlarken bir yandan buraya çiziktiriyorum.. Öyle klasik tam zeytinyağlı değil benim sarmam sevmem içinde kuş üzümünü,kafama göre uydurdum yapıyorum işte.Rahmetli annanemin vardı öyle dolma tarifi lezzeti hala damağımda onunkine benzer.O patates rendelerdi pirinçlerin içine bazen bende yapıyorum ama karalahana da güzel oluyor. Yapraklarım Konya yaprağı arkadaşım elleriyle toplayıp kola şişelerine doldurup getirmiş verdi bana..çoook yaratıcı bir milletiz valla üstümüze yok ..kola şişesinin içinde yaprak bir senedir de duruyor çıkardım taptaze...Şimdi pişiyor biraz soğuyacak ve yollara düşülecek ki akşama yesinler.Kendim için kalkıpta uğraşmazdım bu kadar ;) anne olmak böyle bir şey.. Bu da tarifi : Yani öyle çok farklı birşey değil ama kafama göre ekleme yaparım.Bol soğanı zeytinyağda kavururum hafif sonra biraz fıstık pirinç derken hallolurlar,bol nane biraz karabiber,tuz ve bir kahve kaşığı salça, suyunu da ekleyip tabi bir bardak pirince bir bardak su gibi pişmeye bırakırım.Suyunu çekince ve ılıklanınca taze maydonoz ekler sararım tekrar suyunu ve üzerine yine biraz zeytinyağı gezdirip ağır ateşte pişer.Annanemin karalahana dolması vardır biz çok severdik.Hani bazı insanın eli değse yeter öyle..çiğden soğanı pirinci naneyi tuzu karabiberi yağı ekler içine bir patates rendelerdi hepsi çiğ öyle sarar pişirirdi tadına doyamazdık.Ah ah bir de mantı ziyafetleri çekerdi bize rahmetli...

Gittim geldim bile :) bu yazıyı ekledim ..Biraz uzanıp kitap okuyayım,bu sene Mevlana'dan gidiyorum bakalım,elimde Ahmet Ümit'in Bab-ı Esrarı var.

Kalın sağlıcakla..