9 Haziran 2010 Çarşamba

Köprü altı çocuğu

İsviçre'ye yeni geldiğim zaman tanıdım.Şimdi ki can dostumun eşi bu dünyadan göçüp gideli epey bir zaman oldu.Hem çok kızdığım hem sevdiğim bir insandı.Çok küçük yaşlarda annesi ve babası ayrılınca annesi yeniden evlenince hayata isyan edip çocuk yaşta kaçıp İstanbul'a gelmiş.Köprü altlarında yaşamış uzun zaman babasını aramış bulmuş ama o da vefat edince kendi başının çaresine bakmış koca İstanbul da..Matba da çalışmış İsviçre ye gelmeden önce matbaacı olarak da buraya gelmiş.Tarih ve coğrafya bilgisine hayran olurdum.İstanbul da doğup büyüdüğüm halde bilmediğim İstanbul'un birçok semtini ondan öğrendim.Her köşesini tanır ve anlatırdı.Onunla o kadar çok maceralarımız varki sayfalar yetmez.Ben ona hep Remzi Derici diye hitap ederdim niye orasını şimdi hatırlamıyorum yani resmiyet veya başka bir nedeni yok.Espirili gelirdi bana ona öyle hitap etmek.Ehliyetimi aldığım zaman ilk acemiliklerimde bana muavinlik yapmıştı.Dar dağ yollarına çıkmaya korkardım inadına beni oralara götürürdü.Acemiliğimi onun sayesinde attım.Büyük bir zaafı vardı içki bazen günlerce ayılmadan içerdi.O zaman sinir olur arkadaşıma nasıl katlanıyor diye hayret ederdim.Hatta bir keresinde bu çekilirmi böyle ayrıl demiştim ama o sessiz kalmış belki bana içinden kızmıştı.Gelenek göreneklerine çok bağlı ve hala yaşatan bir insandı benim gibi düşünmüyordu.Anlayamıyor ama saygı duyuyordum.Bazen haftasonları bir arada olduğumuz zamanlar biz sohbetin koyu yerinde farketmezdik sesimizi kayıt ettiğini yıllar sonra tekrar elimize geçip dinlediğimiz de ah Remzi Derici diye gülümsetmişti bizi..Çok içtiği zamanlar ya da dışarı gidipte zil zurna birilerine sataşmasın diye habire okey oynardık sırf onu oyalamak için.Çünkü içkiliyken kime kızmışsa yüzüne söylerdi gerçi bazıları hakediyordu ama..Çok milliyetçi ve Atatürk hayranı idi.Televizyonda İstiklal marşı duysun hemen ayağa kalkar hazırola geçerdi.Dedim ya hem kızar hem severdim.Dürüst bir insandı herşeyden önce riyakar insanları sevmez ve yüzlerine söyleyeceğini söylerdi..tabii kafası iyiyken :)..Yürüyüşü dağ bayır gezmeyi çok sever dağcılarla dağlara tırmanmaya giderdi.Çok sevdiği içki çok genç yaşta götürdü onu.Şimdi böyle nerden aklıma geldi bilmem yazdım işte..kısa bir özet sadece yirmi yıl bir sayfa da anlatılamaz.Ben ceheneme gideceğim ne işim var cennette,bütün cümbüş orda der bizi güldürürdü.Şimdi ne alemdesin Remzi Derici ..selam olsun sana...

7 yorum:

  1. Asiscim , tanıştığım arkadaşının eşiydi galiba değil mi? o gün bu okey konusu olmuştu gibi hatırladım... En sevdiklerimiz galiba en kızdıklarımız da... hep iyi olsunlar istememizden kızmamız, zarar görmesinler , kendilerini bile bile harcamasınlar diye...

    Bizden de selam olsun Remzi Dericiye, ışıklar içinde yatsın...

    YanıtlaSil
  2. Evet Lale'cim,sen okey oynamaya gidiyorum yazmışsın ya ordan aklıma geldi :)özünde iyi bir insandı severdim...

    YanıtlaSil
  3. yaaaa mekanı cennet olsun
    iyi kötü anılarla ayrılmış bu dünyadan
    sen de bellei kızsan da seviyormuşsun ki,
    bu kadar iz bırakmış
    ne diyelim hepimizin bir son kullanma tarihimiz var
    umarım gidişimiz de iyi olur, yaşamımız da

    YanıtlaSil
  4. Aynı dilekler benden de gelsin, nur içinde yatsın diyelim. Nerden nereye rahmet dileği kısmet oluyor, blog arkadaşlığı böyle güzel birşey işte.
    Sevgiler...

    YanıtlaSil
  5. Maviannecim haklısın iyi gidiş olsun,sevgiler canım.
    ...........
    Leylak Dalı teşekkürler,blog arkadaşlığı gerçekten güzel ve güzel arkadaşlarım olduğu için mutluyum.Sevgilerimle...

    YanıtlaSil
  6. asiye abla merhaba nasilsin?Yazini okudum allah rahmet eylesin iyi bir adamdi nur icinde yatsin insallah kendine iyi bak öptüm Tülin

    YanıtlaSil
  7. Tülin'cim sağol canım iyiyim sen nasılsın ? yaa aklıma gelince bazen gülüyorum bazen hüzünleniyorum.Hayat böyle işte..çook öpüyorum canım.

    YanıtlaSil

Hoşgeldin :)içinden geldiği gibi...

LinkWithin

In Verbindung stehende Pfosten mit Thumbnails