30 Ocak 2011 Pazar

Açıldım,dağıldım :) + kırk kırbaç

Bir haftadır aşırı bir yorgunluk vardı.
Ne yapsam ııhh işe yaramadı.Akşam yemekten sonra göz kapaklarımı
artık kürdanla tuttursam bile açılma ihtimali yoktu :)
Bütün hafta da gözler sanki kan çanağı hep kızarıktı.
Haftasonuna attım kendimi dışarı biraz
kendime açılım yaptım ama fazla açıldım galiba ;)
Bir yandan da onu,bunu unutmayayım diye aldığımı
göz önüne koyunca ortalık da dağıldı..
Ne götürsem fazla birşey olmasın yüküm az olsun
ama şuda lazım derken böyle işte...
Herhalde uzun yıllardır hep aynı şeyler olunca insan bıkıyor.
Şöyle el çantamı alıp gitmek isterim hep ama
olmuyor işte..illa bir valiz lazım.
Yani uzun lafın kısası iş çok ama benim yapasım da yok.
Dünkü açılımıma bir de sinema ekledim - eyvah eyvah-
valla gecenin finaliydi bol kahkahalı geçti senden ötürü :)
Bugün de dağılanları biraz toparlama işte gün bitmek üzere...
İyi pazarlar...
Aklıma geldi de ..
Geçen gün gazete okurken iş yerinde
bir habere takıldım.Siyah çarşaflı bir kadın resmi
sadece masmavi gözleri gözüküyor.Arap ülkesinden birinde
bir kadın kocasıyla işte dışarı çıkmışlar.Trafik polisi kadının gözlerinin
tahrik edici olduğu gerekçesiyle şikayet etmiş ve kocaya
karısını böyle dışarı çıkardığı için kırk kırbaç cezası vermişler.!!!
Allah bizi bu zihniyetten korusun...


23 Ocak 2011 Pazar

Tatilden birkaç kare

Köprünün içten görünümü pek bir özelliği yok ama Balkahve merak etmişti :)
Olten de ara sokaklar

Bern de tüm bu binalar iki taraflı mağaza ve küçük butiklerle dolu
Bern tiyatro binası

Bern de Einstein'in yaşadığı ev şimdi müze
Bern şehri
Sıcak şarap eşliğinde kayak yarışı izledik.
Kule otel Grachen


 Kaldığımız chalet
 Zermatta bir otelin önünde buz bar

22 Ocak 2011 Cumartesi

Kısmetse olur...

Bugünlerde öyle planlar yapıyorum.
Kendime özel birşey bir hediye gibi..
Öyle birden aklıma gelen
bunu yapmak istiyorum diye..
Yakında elli olacağım eli kulağında :)
aynaya bakınca kendime yabancı gelsem de biraz
eh doğa kanunu diyorum olacak elbet..
Yok kendimle barışak insanım bu konuda
öyle ay ay yaşlanıyorum modu yok.
Hem artık neydi o botoks motoks var ama istemem
ne o öyle yapanları görünce üzülüyorum onlar adına..
Kendileri olmaktan çıkıyorlar yok ben çizgilerimle yaşamak istiyorum
yeterki sağlık olsun.
Ne diyordum evet özel birşey
şimdiye kadar doğum günüm için hiç kendim öyle özel kutlama
yapmadım.Sağolsun kızım hep bir süprizle şenlendirdi o günü..
Ama öyle içimden geldi elli yaşıma doğduğum şehirde girmek istiyorum diye..
Aynı anda da bakalım o günü görecek misin de geldi.
Ama olsun kısmette varsa görürüm dedim peşinden :)
Ayy çok komiğim kızları aradım talimat verdim
yer mekan konusunda yok öyle şatafatlı değil yine sevmem zaten.
Ama yine biraz özel olsun boğaza karşı olsun ;)
biz bize maaile..neşenizi getirin yeter diyorum ha
bir de illaki pasta isterim banane :)
Böyle işte bu günler de elli yaşa hazırlık planları var.
Tabii önce sağlık olsun kısmette varsa görülür.
Kalın sağlıcakla...

Foto : Bir iki baskı çalışması öyle kendini oyalama babında..

20 Ocak 2011 Perşembe

Zaman akıp giderken..

Biz de akıyoruz zamanın içinde
kimileri hayata merhaba derken kimileri
veda ediyor.Sevinçleri,mutlulukları paylaşıyoruz.
Acıları ,hüzünleri de..ama mutlulukları paylaşmak
daha kolay geliyor.Daha fazla cümle kurabiliyoruz
mutluluk üzerine,acılarda hüzünlerde bazen kelimeler
yetersiz geliyor ya da anlamsız çünkü sözün bittiği yer oluyor...
Sevgili Gülay başın sağolsun umarım gittiği yerde huzurla uyur yakının.
Hayatımı yeni yılla birlikte daha bir düzene sokmaya karar
vermiştim.Belki günü kurtarmak değil ama bugünde kendimi
mutlu edecek bir şeyler yaptım adına..
Araya muhakkak ani birşeyler çıkacak ve sıkıştırılacak elbette..
olsun yine de şimdilik iyi gidiyor memnunum gidişattan.
Kış henüz bitmedi kar yağmış geçmişti.Artık yağmaz diye düşünüyor insan
ama bu sabah yine lapa lapa yağdı.
Bizim buraların kışı uzun sürer Nisana kadar yağma ihtimali her zaman vardır.
Kızımın evlendiği yıl kardeşleri dağa yürüyüşe çıkarmıştık da Haziran da kar yağmıştı.
Böyle işte zaman akıyor..Yine epeydir tv açmadım dünya da neler oluyor bilhaberim.
Umarım zaman güzel akıyordur herkes için...
Sabah kuzular aradı çok alemler yaa ikisi iki yandan
telefonda konuşmak istiyor cıyak cıyak..kızımla bir konuşamadık.
Napsak şimdide iki telefonmu alsak çözüm için :)
Böyle işte şimdilik...

16 Ocak 2011 Pazar

Pazar incileri..

Annane bize gel..
Ben seni çoook seviyorum.
Annane öpeyim seni ama uzun öpeceğim.
Yanağa dayanmış dudak bekler epeyce :)
Anne sorar anneyi ne kadar seviyorsun.
Çoook seviyorum.
Ama ne kadar çoook.
Annanenin evine kadar :)
seviyorum...
Keyifli pazarlar...

14 Ocak 2011 Cuma

Hızlı gidiyorum..

Brida nihayet bitti.
Biraz zor ilerledim çünkü daha farklı bir
hikaye bekliyordum.Daha gizemli,sürükleyici
ismi bana öyle çağrıştırmıştı nedense..
Kitap yorumlamayı sevmiyorum zaten pek beceremem.
Herkesin baktığı pencere farklıdır aynı kitabı okuyan
binlerce kişi farklı yorumlayabilir.Ben kendi alacağımı alırım ama
başkaları için doğru yorum olmayabilir.
Onun için hiçbir yorum okumadan
başladım.Sürükleyici değil  akıcı bir dille yazılmış ama yine de bana
biraz ticari gibi hissi verdi.Ana vurgu risk almak,cesaret ve insanın kendi içindeki
özel yeteneği keşfetmesi..Reenkarnasyona inanan,büyü,cadılar,ruh ikizi gibi konulara ilgi
duyanlar için belki ilginç gelebilir.
Bitirdikten sonra yabancı okuyucu yorumlarına göz attım
kimse beğenmemiş..
Ama yine de her okuduğum kitap beğenmesemde
aklımda kalacak bir iki cümle bırakır.
-Yaşamında önemli bir şeyle karşılaşınca bütün öteki önemli şeylerden vazgeçmen gerekmez.
-Dünyada hiçbir şey tamamen yanlış değildir.Durmuş bir saat bile günde iki kez doğru saati gösterir.

Saatiniz daima doğru zamanı göstersin,
sevgiyle...

13 Ocak 2011 Perşembe

Gönlüm Firarda...

Uçtu uçtu uçtu bulutların üstüne yükseldi deli..
Gel diyorum gel aşağı..
Gülüyor halime " seni yukardan seyretmek istedim " diyor.
Çokmu komik görünüyorum ?
Hayır,diyor..aksine çok güzel daha önce hiç görmediğim kadar.
Utanıyorum biraz..iltifat etme bana diyorum.
Ama öyle, hep böyle içten gülümse sana yakışıyor..diyor.
Delisin,hadi gel aşağı beraber firar edelim..diyorum.
..................................
Biliyordum,süprizi kalmayacak ama sormam lazım demişti.
İstanbul'dan Firar eden Firarperest Alplere doğru yola çıkmıştı.
Hergün posta kutuma bakıyordum.Dün ben işteyken gelmiş
postacı not bırakmış yarın alabilirsiniz diye postaneden.
Ben yine de gidip şansımı deneyeyim dedim.Ama postacı henüz geri dönmemiş.
Bugün iş çıkışı gidip aldım paketi,hemen açtım Firarperest çok güzel bir kart
tam benlik :) veeee aman allahım dedim..Günlerdir hatta haftalardır bakıyorum
her film geldi o gelmedi.Prensesin uykusu izlemeyi çok istemiştim artık Tr ye gidince alırım diye
düşünüyordum.Ah Lalecim tatlı ve şahane kadın nasıl teşekkür edeyim ben sana şimdi..
Firarperest biliyorsun ne anlama gelmişti benim için :) üstüne bu ballı lokma tatlısı oldu.
Ayrıca kitabın kendi ayracı aaah bayıldım,şahane tek kelimeyle..
Yağmur bulutlarından şemsiyesiyle O kadın benim :) ben bir firarperestim...
Çok incesin ruhuma dokundun biliyorsun,çok ama çok teşekkür ederim.
Öpüyorum sevgiyle...
Bu yıl beni çok mutlu ettiniz hepiniz,bi biskürim versem beni affeder misiniz ;)
Hepinize sevgilerimle...

12 Ocak 2011 Çarşamba

Alışırsın bir tanem...

Nasılda çabuk alışıyoruz herşeye..
Niye aklıma geldi ki şimdi böyle bir şey
bilmem geldi işte..
Duya duya göre göre birçok şeye alışıyor insanoğlu
zor gelenler var,acı verenler var var da var...
Bazı şeylere de alışmak gerekiyor yoksa yaşam
nasıl devam eder.
Ben nelere alışmışım mesela..
Eski yılı yolculadık birkaç gün yan gelip yattık
yeni yılın 12 gününü de bitirdik.
Mola verdik şimdi kaldığımız yerden noktası virgülü
aynı devam ediyoruz.Tabii değişen şeylerde var
eklediklerimiz kalanların üstüne..
Her yıl düzenli kontrola gitmem gereken
doktorcuklarıma göstermem gereken yamukluklarım :)
Bir kulak var mesela özgürlüğum uğruna feda edilmiş
onu biraz ihmal etmişim.Bana artık angarya geliyor bu kontroller.
Yıllar önce doktorcum (şimdi artık emekli galiba gitmiyorum )
alışacaksın demişti başka çaren yok yolu yok.Bu kadar toparladım :)
Sürekli çınlayan,öten cik cik,buharlı tren gibi çuf çuf..bir kulak işte
alışmak zor oldu,zaman zaman arada yine de sinir bozar.
Ama alıştım sonuçta..
Yeni yılın ilk üç haftası gidiyorum ki aradan çıksınlar tek tek :)
Bir göz var yine sordum doktora yüzde kaç görüyor şimdi diye
10-20 arası imiş..eh buna da şükür,allahtan öyle takıntılı değilim
takmam kafaya sadece bindebir aklıma gelir ya sağlam göze birşey olursa
çok yoruluyor çünkü tüm yük üzerinde..ya kör olursam ne yaparım diye
allah göstermesin derim ama olursan alışırsın ona da olanların canı yokmu..
Yani içinizi kararmak için yazmadım ama
alışıyoruz birçok şeye istesekte istemesekte...
Daha beterinden allah korusun ;)
Alışacağımız güzel şeyler olsun yeryüzünde...

9 Ocak 2011 Pazar

Yağmur,pazar,sinema..

Bütün gün yağmur yağdı bugün
evde değildim bu haftasonu
ama cumartesi öyle güzel bahar gibi
bir hava vardı ki arkadaşımla yürüdük
biraz mağazalara daldık çıktık.
Göz gördü gönül dayanamadı aldık bir şeyler :)
akşam  yetenek sizsinize baktık bol güldük
en son çıkan artık ilizyonistmi yoksa gerçekten
beyin gücünü kullanmasını iyi biliyor mu ki bence ikinci
şık..epeyce şaşırdık herkes gibi..
Ali Taran'ın da yeni saç modelini çok beğendim :)
bence yakışmış..Pazar günü sineması yaptık
Av Mevsimini izledik.Eğer kriminal polisiye izliyorum diye
izleseydim hayal kırıklığı olurdu tabii..Ama farklı pencereden
bakınca ki Balkahvem yazmış sağolsun o yönünü görerek izledim
ve beğendim...
Şimdi yeni başladığım Brida'yla başbaşa kalmak için
ufak ufak kaçıyorum :)
İyi başlangıçlar herkese...



6 Ocak 2011 Perşembe

Sabah kaosu,yeni posta..

Bugün sabah erkenden dişçime randevum vardı.
Erken kalkan yol alırmış erkenden kalktım.
Dişçim bana yakın beş dk. arabayla eh beş de yürüme mesafesi
tabii acele etmiyorum.İyi ki yine de yarım saat erken evden çıkmışım.
Kapının önüne çıkmamla eve geri kaçmam bir oldu :)
Yer gök buz tutmuş halbuki balkona çıkıp baktığımda hava ılık karlar erimiş
diye kar botları yerine normal çizme giymiştim.Adım atmak mümkün değil
resmen cam gibi yerler.Habire ambulans sirenleri geliyor.Komşum kapıya çıkıp
otoban dahil yolların buz tuttuğunu kazaların olduğunu birçok yolun kapalı olduğunu
söyleyince şaşırdım.Neyse kar botlarını giyip indim arabamın camlarıda buz içinde resmen kristal buz.
Temizleyip yola çıkınca tabii trafik telefon açtım dişçime geç kalacağım biraz diye zaten bütün
randevusu olanlar geç kalmış :)
Neyse kazasız belasız ulaştım biraz rötarlı ama işin komik yanı dişçim niye geldiğimi
bilmiyor.dedim geçen gelişimde hemen ikinci bir randevu verildi bende bilmiyorum.
Diş ağrısıyla onu düşünmedim o zaman..Yani bazen sorgulamak gerekiyor niye diye
koşulsuz güvende iyi değilmiş..Biraz sinirlendim ama birşey demedim hem zamanım
hem ne fatura gelecek yani ayıp ederler onu o zaman soracağım artık.
madem dışardayım biraz dolaştım pili biten saatimin pilini değiştirmeye gittim.
Yanımda bir kadın - Ahmet ahmeettt diye kocasına sesleniyor adam oralı değil,
Yine falan mırıl mırıl bir şeyler söyledi anlamadım.Kadın da ne olur bir kerede
canım ah keşke param olsada sana daha iyisini alsam desen nolurrr ;)
Yani kadınlar illa birşey almalarını değil ama alacakmış gibi yapmalarına bile razı ama
erkekler farklı demek ki ;) sadece söylemek bile zor geliyor kimbilir..
Baktım saat geçiyor eve dönüp iş için hazırlanmak gerekiyor.
Yollar düzelmiş neyse ki ..
Postacı bu hafta bana çalışıyor sanırım :)
Bu sefer de Maviannenin zarfı çıktı postadan
tabii foto artık sonra bir posta kalacak vakit yok.
Fatma'cım zahmetler etmişsin sen de ay çok şımartıldım ben yaaa..
Çok teşekkür ederim güzel hediyelerin için.Herşey gönlünce olsun senin de yeniyılda.
Son söz :Lale yazmış kitap ihtiyacı olan bir okul için
bende çocuk için kitaplar yok ne yazık ki ama elinde olan varsa
buraya bir tık...

5 Ocak 2011 Çarşamba

Yeni yılın ilk kitabı,postası..





Bin Muhteşem Güneş..
Ankara'dan almıştım yeni yıla girmeden önce başlamış
araya tatil girince yarım kalmıştı.Dün bir gayret işe gitmeden önce bitirmek istedim.
Ve yeni yılın ilk kitabını bitirmiş oldum.Çok etkiledi beni Meryem'in Leyla'nın hikayesi
kesişen yolları,özgürlükleri için verdikleri mücadele..
Düşündüm yeryüzünde ki milyonlarca Meryem ve Leyla'ları..
Ne alaka ama aklıma başka şeyler geldi..geçen gün haberlerde
bir kadın milletvekili gittiği bir şehirde kürsüde konuşuyor.
Sitem ediyor(muş) esnafın vitrinlerinin yılbaşı süslemelerine !
Yok anlamadığım nesi zararlı bunun dinden mi çıkıyorlar !
Kürsüye çıkıp konuşmasını neye borçlu olduğunun farkında değil (mi)..
Sonra başka birşey daha aklıma geldi şeytan dürtüyor işte :)
Başbakanın eşi bayırdan taşlık yoldan korumaların eşliğinde iniyor.
Bir yanında kadın diğer yanında erkek koruma,kadın koruma koluna girmiş
erkek de bazı yerlerde düşmesin diye hamle yapıyor kolundan tutmak için
farkeden oldumu acaba eliyle korumanın elini itiyor tutmasın diye...
Düşündüm öyle işte normal değilim ya biraz ..
Her neyse geçeyim asıl konu başkaydı.
Ben kitabı bitirmiş anlatılmaz ruh hallerine girmişim,
biraz ruhum daralmış ama işe gitmeye az vakit kalmış.
Hemen e-maillere bakayım dedim,çok tatlı gönlü geniş bir kadın var tanırsınızda
sonra yazacağım.Daralmış ruhumu mutlu eden o an sanki dünyalar bana bahşedilmiş gibi
sevindim,niye mi aaa şimdi olmaz dedim ya :) teşekkürler tatlı kadın...
Sonra evet bitmediii ;)
Bir telaş işe geç kalacağım çıktım evden acele postaya göz attım.
Aman kocamannn bir zarf kaptığım gibi arabaya koştum.
Gözlüksüzde göz görmüyor :) vakitde yok öyle geriden geriden
bakınca azıcık çözdüm olayı ;) ama iş çıkışına kadar beklemem
gerekti içine iyice bakmak için.
Çok şeker,cıvıl cıvıl bir insan sevgili Gümüşay dan..
Hem çok mutlu oldum hem çok mahçup
beni bu kadar şımartmayın alışık değilim çook :)
Gülay'cım öncelikle içten kelimelerine güzel dileklerine çok teşekkürler,
bilmiyorum layık mıyım..
El emegin göz nurun güzelliklere çok teşekkür ederim.
Kahverengiyi de severim ;) hepsi çok güzel.
Fotoyu henüz ekleyemedim malum gece yarısını çoktan geçti ;)
artık yarına..
Senin de herşey gönlünce olsun yeni yılda...
Yeni yıl dedim ya güzel geldi bu yıl çok güzel...
Sağolun varolun...hep burda olun ;)


2 Ocak 2011 Pazar

Nasıl anlatsam,nerden başlasam..

Çoook güzel bir haftayı geride bıraktım.Günler su gibi akıp geçti ama tadı damakta hala..Hani çok güzel bir yemek yersiniz tadı damağınızdan günlerce gitmez ya işte öyle birşey..Tam oniki kişiydik ama ailenin yarısı yoktu yine de :) onlarında kulaklarını çınlattık.Çarşamba sabahı erkenden büyük bir kahvaltı sofrasından sonra yola çıktık.Üçbuçuk saat süren yolculuktan sonra Grachen'e vardık.Gördüğümüz manzara karşısında herkesin yüzünde bir mutluluk vardı.Masal diyarına gelmiş gibiydik bizlerde yedi cüceler ;)..Kanton Wallis sınırları içinde bir yerleşim yeri etrafı dağlar ve ormanla çevrili yılın her mevsiminde ayrı güzel,yürüyüş için,kayak sporları için her daim turist akınına uğrayan bir yer.Biz altı odalı bir Chalet kiraladık tam ormanın başladığı yerde :) Chalet tamamı ya da büyük bir kısmı ahşap ev tipi özellikle bu bölgede çok yaygın hatta bazı yerlerde sadece bu ev tipine izin varmış.Grachen Zermatt'la Saas Fee arasında kalıyor.Chaletimize yerleştik sonra yürüyerek şehre inip biraz gezdik.Akşama da kendimize spagetti partisi yaptık :) bulaşık makinesi yoktu birtek bizde ilk akşam kızları biraz pohpohlayıp bulaşıklara yolladık,onlar şarkı söyleyerek üç kız :) bulaşıkları yıkadı..En küçüğümüz minik kuzu çalar saatimizdi.sabah süt saati gelince herkesi ayağa dikti zaten ;) Ertesi gün Zermatt'ı görmeye gittik.Oraya arabayla girmek yasak koruma altına alınmış.Belirli bir bölgeye kadar arabayla gidip park ediyorsunuz sonra trenle oraya ulaşıyorsunuz.Zermatt çok ünlü bir yer yine hem yürüyüş hem kış sporları için çok turist geliyor birazda daha çok zenginlerin yoğun tatil yeri,biraz pahalı herşey.Zermatt ünlü Matterhorn dağının kuzey yönünde bir yerleşim yeri,Matterhorn dağı dünyaca ünlü bir dağ,üçgen piramit şeklinde 4478 m. yüksekliğinde Alplerin en yüksek dağı artık markalaşmış.Doğu-batı ve kuzey yönü İsviçre sınırlarında,güney yönü İtalya sınırları içinde.Bu dağın fotoğraflarını çekmek için dünyanın her yerinden fotoğrafçılar gelir.1857 yılından itibaren birçok tırmanış yapılmış ama çoğu ölümle sonuçlanmış.O yıllardan bugüne kadar 450 dağcı hayatını kaybetmiş.Tüm gün gezdik bol foto çektik bende benim pek iyi olmasada ufak makinemle biraz çektim sizler için.Şimdi sizi fotolarla başbaşa bırakayım biraz.

Grachenden birkaç kare









Zermatt'tan birkaç kare




Ünlü Matterhorn dağı





Fotoların yüklenmesi biraz zaman alıyor şimdilik bu kadar gerisi başka yazıya kalsın :)
Sevgiler...

1 Ocak 2011 Cumartesi

MUTLU YILLAR



HOŞGELDİN 2011
Tüm güzel enerjinle gel başka birşey istemiyorum senden.
Belki sadece getireceğin güzel enerjinden yararlanıp kendi
mucizelerimi yaratacağım..Sana yansıttıklarımı zaten cömertçe bana
geri vereceksin biliyorum.En azından artık ne istediğimi biliyorum.
Hoşgeldin 2011 hoşgeldin sefalar getirdin...
Tüm dostlarımın tanıdığım tanımadığım yolu tesadüf burdan geçenlerin
sevenin,sevmeyenin herkesin ama herkesin yeni yılı kutlu olsun..
Herşey gönlünüzce huzur içinde sağlıkla olsun.

LinkWithin

In Verbindung stehende Pfosten mit Thumbnails