Bizim damat..

Yavaş yavaş ısınma turlarındayım :)
Önceki yazımda da belirtiğim gibi cümbür cemaattik ya,kızım damat kuzularda uzun bir tatil yaptılar Türkiye de onun için hem çocukları hem onları görmek için hepimiz bir araya geldik.Damat türkçe kursuna falan gitti ama acil cümlelerden ötesi yok :) büyük kuzu artık çok güzel konuşuyor,babayla alışverişe gitti İstanbul da satıcı kızlarla muhabbete dalmış damat kendine sinir oluyor o zaman :) Şimdi bir olay varki yazmalıyım buraya not..Çocuklar büyük dedeyle oynamışlar biraz onunda elinde bir tesbihi vardır,almışlar oynamak için sonra her biri dağılmış.Dede arıyor sonra çocuklarda tesbihim var gelince alırsınız diye ee tesbih yok.Damat hemen ben gider bakarım demesiyle atladı bisiklete gitti.Oturdukları cafeye gitmiş bakmış oralara yok ,tesbih demiş garsonlar tepsi getirmiş arada dede demiş yok anlamıyor kimse ingilizce bilen varmı demiş gitmişler evden dedelerini getirmişler :))) arada bir dede de demiş ya..Bir karış surat geldi bir işi halledemedim diye sinirlenmiş kendine o anlatıyor biz anneme tercüme ediyoruz aldımı annemi bir gülmek ama nasıl gülme tesbih tepsi,dede diye..Damat diyor şimdi bütün teyzelere anlatırsınız artık ;) eh sonuçta anlatıldı da..
Burda dut yok bilmiyorlar,damat aldı dut ağacı burda bahçeye dikmek için bakalım tutacakmı..
Devin daha havaalanın da başlamış niye gidiyoruz diye , ben burda kalmak istiyorum orda kimse türkçe konuşmuyor hadi geri dönelim...Uzun ve güzel bir tatildi kalabalıkta o an anlamıyor insan,bir daha ne zaman hepimiz böyle bir araya geliriz bilinmez.Babam iyice yaşlanmış merdivenleri zor çıkıyor,kulak iyi duymuyor..Son vedalaşırken öyle bir baktı ki bilmiyorum içime dokundu,sanki bu son görüşmemiz der gibi..yaşlılık kötü yaaa çok zor gerçekten,insan yaş aldıkça bunu daha iyi anlıyor.
Neyse sağlıklı yaşlanmalara diyelim...